Evliya Çelebi, 17. yüzyılda yaşamış büyük bir Türk gezginidir. 1611’de dünyaya İstanbul’da geldi ve 1682’de Mısır ya da İstanbul’da öldü. Babası Dervish Muhammad Zilli, tanınmış bir sanatçıdır. Derviş Muhammed’in çok uzun bir hayat yaşadığı bildirilmektedir. Osmanlı sarayının kupasıydı.
Evliya Çelebi, ilk yüksekokulunu Sıbyan Mektebesi’nde yaptıktan sonra Hamid Efendi Medresesi’ne gitti.
Onun. Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen Evliya Çelebi, Sultan IV. Murat ‘ın dikkatini çekti ve dört yıl boyunca sarayda görev yaptı. Bu arada, babasından tezhib, nakkaşlık, şapka gibi çeşitli sanatlar öğrenen Evliya Çelebi, bitmemiş seyahatlere çıkmak ve pek çok yer görmek zorundaydı.
Sonunda 1630’da bu arzusu vardı. Sevgili Peygamberimiz tanıklıklarına göre gece bir rüya gördü, çünkü çok heyecanlı “Allah’ın Resulüdüsü O Messenger!” “Allah’ın Elçisi O Seyahat!” O, yolculuğun başladığı yer dedi. İstanbul’u dolaşarak ve orada yazı yazarak ünlü Travelname’i ilk kez yapmaya başlayan Evliya Çelebi, daha sonra Bursa’ya gitmiş ve babasının izniyle büyük yolculuklarına dönmüştür. Bir sipahi olduğu ve devletin önde gelen insanları tarafından sevildiğinden, seyahatleri rahattı, gittiği her yerde araştırmalara ve çalışmalara gitti. Sadrazam Melek Ahmed Paşa, Fazıl Ahmet Paşa, Hüseyin ve Murtaza Paşa’nın Adil Giray’ı Kırım Hanı’ndan aldılar ve onlara yardım ve destek aldılar. Zekice, zekâsı ve mizahı seven yaratıcılık ve ustalarıyla herkesin takdirini toplar.
30 yaşında başlayan bu gezgin onun ölümüne kadar devam etti. Anadolu’da, karada ve denizde gezen Evliya Çelebi, Anadolu, Rumeli, Kırım, Viyana, Girit, Hazar Denizi ve kıyılarını gezen Volga Çadırı, Mısır, Sudan, bu yerlerin tüm özelliklerini yazdı. , muazzam bir seyahat adı hazırladı.
Birçok yabancı dile çevrilen bu değerli eser, özellikle Osmanlı Türklerinin tarihi, folkloru ve uygarlığı açısından bir hazine olarak değerlendirilmektedir. Seyahat adı aynı zamanda Osmanlı Nesrin’in en başarılı örneklerinden biridir. Kitabın çok garip, güzel hikayeleri ve portreleri var. Evliya Çelebi, uzun zamandır yemeğini gezdiği bir şehirle karşılaştığı ve gördüğü her şeyden biraz abartılı bir üslup anlatıyor. Wiki Sitesi olarak Evliya Çelebi’nin bir bilgi sitesi olarak paylaştığımız kısmı sizlerle paylaşıyoruz.
Evliya Çelebi şöyle açıklıyor: “Her zaman dervişlere aşık oldum ve dürüst sohbetlerimden faydalandım. Yedi iklimi ve dünyanın dört köşesinin koşulları hakkında yapılan konuşmaları dinlerken seyahat etmeyi daha çok istedim. Evliya Çelebi son arzusunu da şöyle dile getirmektedir;
Acaba dünyayı gezip Arz-ı Mukaddes’e, Mısır, Şam, Mekke ve Medine’ye varıp, ol varlıkların iftihar sebebi olan Hz. Peygamberin türbesine yüz sürmek nasip olur mu diye ağlar, inler ve kendimden geçerdim.”