SUNUŞ
Merhaba,
Ciddî bir bilimsellik temeline dayalı olarak sanatla ilgili her türlü bilgiyi irdeleme ve geçmişin tüm birikimini değerlendirme yoluyla güzel sanatlar’a yeni bir ruh ve atılım kazandırma amacıyla yola çıktığımız 2003 Nisan’ından bu yana hatırı sayılır bir izleyici kitlesine ulaşmış bulunan Sanat ve Bilgi Dergisi, henüz daha yolunun başındayken böylesine bir ilgiyle karşılaşmanın mutluluğunu duymakta ve sorumluluğunun bilinci içinde sizlere dördüncü sayısını sunmaktadır.
Üçüncü sayımızı çıkardığımızdan bu yana Dergimiz, bazı yeni kararlar da almış bulunmaktadır. Bunların arasında yetenekli gençlerin desteklenmesi amacına yönelik olarak bir “Desen Yarışması” plânlanmıştır. Ayrıca, “Sanat Eğitimi” başlığıyla sizlere yeni bir pencere daha açmış bulunmaktayız: Bu bölümde, “Müze Eğitimi” ve “İnsanın Sanatsal Gelişimi” olmak üzere iki ana başlık yer almaktadır.
“Müze Eğitimi”nde: M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’nın müfredat programında yer alan: “Müze Eğitimi ve Uygulamaları” dersine yönelik yapılan araştırma, inceleme ve uygulama raporları içinden seçilen örnek çalışmaları görebilirsiniz. Sizlere sunduğumuz bu raporların, müzeleri eğitim-öğretim amaçlı kullanmak isteyecek tüm eğitimcilere, müzelerden yararlanmak isteyecek öğrencilere, müzelerle ilgili araştırma-inceleme yapanlara ve bilgilenmek amacını taşıyan herkese yararlı olabileceği düşüncesindeyiz. Bu raporlarda: herhangi bir müze ya da anıt-müze ile ilgili genel bir tanıtım, iki ayrıntılı eser incelemesi, müzecilik gözlemleri ve sanatsal bir uygulama da yer almaktadır.
“İnsanın Sanatsal Gelişimi” başlıklı bölümde ise yine M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Resim-İş EğitimiAnabilim Dalı’nın müfredatındaki: “İnsanın Sanatsal Gelişimi” dersine yönelik hazırlanmış bulunan proje önerileri içinden seçilen örnek çalışmaları izleyebilirsiniz. Ciddî bir araştırma, inceleme ve uygulama temeline bağlı olarak önerilen bu projelerde: Çağdaş Sanat Eğitimi yoluyla insanın sanatsal gelişiminin nasıl ve niçin sağlanması gerektiğine yönelik orijinal yaklaşım ve teklifler de yer almaktadır. Böylece, sanat eğitimimizin geleceğine ışık tutan ve yeni kuşakların ihtiyacına cevap verecek, çağı yakalayacak yeni sanat eğitimi kuramlarının ve yöntemlerinin oluşturulmasına sağlam zemin hazırlanmasına hizmet etmeye çalışılmış olacaktır. Burada önerilen projelerin hayata geçirilerek, sanat eğitimi ve öğretimi programlarında uygulanması durumunda istenilen sonuçlara adım adım yaklaşma şansının yakalanmış olacağını düşünmekteyiz.
Ayrıca, Türkiye genelinde, Eğitim Fakülteleri’nin, Sanat Eğitimi veren tüm bölümlerinde yer alan: “Müze Eğitimi ve Uygulamaları” ve “İnsanın Sanatsal Gelişimi” derslerine yönelik örnek bir müfredat programı oluşturma çabalarına da katkıda bulunmayı hedeflemekteyiz… Bunun için örnek şablonlara da “Sanat Eğitimi” başlıklı bölümümüzde yer verilecektir.
Dergimizin dördüncü sayısını resim sanatı incelemelerine ayırmış bulunuyoruz. Bu bağlamda bu satırların yazarı tarafından yazılmış bir makalede: J.L. David‘in “Horatius Kardeşlerin Yemini” adlı ünlü başyapıtı incelenerek, sanat tarihindeki yerine oturtulmaya çalışılmaktadır.
Sakarya Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü Başkanı değerli arkeolog ve sanat tarihçisi dostumuz Doç. Dr. Engin Beksaç, geçen sayımıza yaptığı gibi; bu yeni sayımıza: Velazquez’in “Las Meninas (=Nedimeler)” adlı ünlü şahaserine dair örnek incelemesiyle katkıda bulunarak; aynı zamanda da dünyada geçerlilik kazanan Yeni Sanat Tarihi Metodu’yla bir sanat eserinin ne şekilde ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiği konusuna açıklık kazandıran ciddî bir bilimselliği gözler önüne sermektedir. Bu önemli çabalarından dolayı kendisini kutluyor ve teşekkürü bir borç biliyoruz.
Sanat tarihçilerimizin genç kuşak mastırlı araştırmacılarından Şule Nurengin Beksaç: “Caspar David Friedrich ve Dağdaki Haç” ve Nil Çemen de: “17. Yüzyıl Hollanda Resminde Anne ve Çocuk Teması” başlıklı makaleleriyle ilgi çekici, özlü ve dikkate değer bir aktarımla yeni sayımıza katkıda bulunmaktadırlar. Kendilerine daha sonraki çalışmalarında da başarılar diliyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Görüldüğü gibi, Sanat ve Bilgi Dergisi, resim sanatı tarihi incelemelerine ayırmış bulunduğu bu yeni sayısındaki örnek çalışmalar vesilesiyle de: sanat eserinin çağdaş bir bilimsellikle nasıl ve niçin değerlendirilmesi gereğine parmak basmaktadır. İlk sayımızda da işaret ettiğimiz gibi Dergimizin hedeflerinden biri de: Resim Sanatı’nın layık olduğu yerin altının tekrar tekrar çizilmesidir. Bu bağlamda bilhassa: sanatta klâsik değerler ve klâsisizm-resim ilişkisi; resim-toplum, resim-üretim, resim-eğitim ve öğretim, resim-inanç, resim-felsefe, resim-psikoloji, resim-antropoloji, resim-kültür, resim-tarih, resim-uygarlık gibi belli başlı bağlantılar da yer yer gündeme getirilmiş olacaktır.
Belli bir sürece ait tüm verilerin, o sürece ait bir sanat eseri değerlendirilirken, eserin estetik ruhunun ve anlatımının ortaya konulmasında ne denli önem taşıdığını ve aynı şekilde bir eserin, hak ettiği şekilde tarafsız bir bakış açısıyla çözümlenmesi ve yorumlanması yoluyla da çağının gerçek bir kesitini ve onu var eden insan duyarlılığının bir yönünü bize aktarabilme güç ve yetkesine nasıl sahip olabildiğini görememek affedilir gibi değildir. Bu bakımdan nasıl aklın yolu birse, sanat eserinin de kendi gerçeği vardır. Herkese ve farklı estetik bakış açılarına bağlı daima değişme tehlikesi gösteren değerlendirmeler sanatı ve sanat eserini katletmek anlamına gelmektedir. Salt formalizm, farklı bakış açılarına ve farklı değerler sistemine bağlı olarak farklı çağların ve dönemlerin sanat tarihini yazma devri artık kapanmış bulunmaktadır. Bu sayımızdaki yazıların bu gerçeğe bir kez daha işaret etmeleri memnuniyet verici olacaktır.
Her türlü ilgi ve katkılarınızı sürdürmeniz dileğiyle…
Hoşça kalın.
İstanbul, Mayıs 2004 |
Prof. Dr. Tayfun AKKAYA |