En önemli temizlik ürünlerinden biri olan sabun da günlük hayatın birçok yerinde ve alanında kullanılmaktadır. Özellikle; katı, sıvı, köpüklü, kokulu vb. birçok çeşidi de bulunmaktadır. Sabun, su ile birlikte temizlikte kullanılabilen maddelerden yapılan temizlik aletlerinin genel adıdır. Sabunun temizleyici etkisi, yağ taneciklerinin suyu emebilen ince bir tabaka ile kaplanmış olmasından kaynaklanmaktadır.
Evlerimizde kullandığımız sabunlar doğa tarafından yapılır. Yani bitkisel ve hayvansal yağlardan elde edilen yağ asidi tuzlarından yapılır. Serbest karbonik asitlerden çeşitli sabunların yapılabileceği de gözlemlenmiştir. 1930’lu yıllarda sentetik temizleyicilerin kullanılmaya başlanmasından sonra aynı anlamda kullanılan “sabun” ve “deterjan” terimleri birbirinden ayrılmıştır.
Sabunun tarihi, insanlık tarihi kadar eski kabul edilir. Hatta Pompeii’deki lav örtüsünün altını araştıran bilim adamları, yerde çok sayıda sabun parçası bulmuşlardır. Modern sabun, 19. yüzyılda Fransız kimyager Eugène Chevrel tarafından icat edildi. Sabun gelişimi, Chevrel’in sabunun yağ asitlerinin bir tuzu olduğunu keşfetmesinden sonra başladı.
İlk Kez Sümerler Kullandı
Sabun tarifinin ilk olarak Sümer yazıtlarında (MÖ 2500) geçtiği söylenmektedir. Yazıtlarda, odun külünün kaynatılıp yavaş yavaş eritildiği suya yağ eklendiğinde sabuna çok benzer bir madde oluştuğundan bahsedilmektedir.
Bir Time raporuna göre sabunun ilk olarak günümüz Irak’ının güneyindeki antik Girsu kentinde kullanıldığı ve Sümer tekstil üretiminde kullanıldığı kaydediliyor. Ünlü Girzu tekstil fabrikalarının (bugün bildiğimiz anlamdaki fabrikalar değil) çok modern üretim yaptıkları ve bu üretimde sabun benzeri bazı maddelerin kullanıldığı vurgulanıyor.
Daha sonra Babil kil tabletlerinde bu uygarlığın da sabun kullandığına dair belgeler ortaya çıktı. 15. yüzyılda Mısırlıların tuğla şeklinde sabun ve yıkamak için macun kullandıkları dikkati çekmektedir.
Roma’da Hamamlarda Kullanıldı
Ancak o dönemde henüz çok az kullanılan bu hijyenik malzemenin yaygın kullanımının ancak M.Ö. 1000 yıllarında Romalılar tarafından keşfedilmesiyle başladığına da işaret ediliyor. mümkün hale geldi. Pompei kaşifleri, bir sabun fabrikasının ve sabun kalıplarının kalıntıları arasında bulundu. Hamam kültürünün başlangıcına damgasını vuran Roma hamamı M.Ö. 312 yılında kurulmuştur. Ancak sabunun kişisel temizleyici olarak kullanımı MÖ 200’de başlamıştır. Bu sırada vücudu arındırmak için kum, süt, bitkisel yağlar ve yapraklar kullanılırdı.
tekrar Bk. Fenikelilerin 6. yüzyılda sabun yaptıkları da biliniyor.
Türk Kültüründe Sabun
Türkler ise yaklaşık 11. yüzyıla kadar suda sabun yerine soda, alçı, sünger, süt kökü, kaşık, kabuk, acı ağaç, ot, tavşan kulağı, kestane, kül gibi saponin içeren maddeleri sabun yerine kullanmışlardır. . Belgelere göre bugünkü sabunun ilkel hali ilk zamanlarda Araplar tarafından yapılmıştır. Sabunculuk Orta Çağ’da İslam ülkelerinde ilerici bir üretim dalıydı.
Osmanlı Devleti sabun üretiminde çok zengindi. İmparatorlukta yapılan sabun çeşitlerine örnek olarak Trablus sabunu, çiçek sabunu, misk sabunu, Sultan sabunu, Paşa beyazı ve siyah sabunu, basma sabunu, siyah sabun, kokulu sabun, Kandiye sabunu, Girit sabunu, Arap sabunu, lekeli sabun ve sabun Fes sabunu.
Osmanlılarda sabunla ilgili ilk kurallar Fatih Sultan Mehmed, II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kanunlarında görülmüştür.
Sabunla ilgili yasal kurallar Fatih dönemi Foça Sabunhaneler Nizamnamesi ve Yavuz dönemi Trablus Sancak Kanunu’nda bulunabilir. Daha sonraki dönemlerde sabunun üretimi, kalitesi, fiyatı, kontrolü, ticareti ve sabun yapımına ilişkin birçok belge ve kuralın bulunması dikkat çekicidir.
Sabun, temel olarak zeytinyağı, prina yağı, ayçiçek yağı, yer fıstığı yağı, hurma yağı, donyağı ve sodyum tuzları gibi maddelerden elde edilen yağ asitlerinin reaksiyonundan oluşur. Sabun yapımı dört aşamadan oluşur: yıkama, kaynatma, sıvılaştırma ve sabunlaştırma. Kokulu sabunlar, yoğurma sırasında kokuların eklenmesiyle yapılır.
Kozmetik sektörünün gelişmesiyle birlikte sabun, sadece bir temizleyici değil, özel formüller ve kokularla bilinir. Bu sayede çeşitli özellikler kazanan, cildin gençliğinin, güzelliğinin ve pürüzsüzlüğünün en doğal kaynağı haline gelmiştir.
Tarih boyunca sabunlar genellikle sodyum ve soda külü veya potasyum, tuz ve yağ asitlerinin alkali ile birleşimiyle yapılmıştır. Uçucu yağların hidrolizi gliserin ve rafine sabun oluşturur. Özellikle günümüzde kozmetik, losyon, sprey ve ilaç üretiminde ve sabun temizleyici olarak yaygın olarak kullanılmaktadır.
“Sabun Nedir – Sabunu Kim Buldu” üzerine 2 yorum