Milli Kültür Nedir?

Milli kültür, bir milletin tarih boyunca oluşturduğu, millete kimliğini veren ve onu diğer milletlerden ayırmaya yardımcı olan maddi ve manevi değerlerinin uyumlu bir bütünüdür. Toplumu millet yapan ve bütünlüğünü sağlayan milli kültürdür. Bu tabir bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilmiştir.

Tarihe bakacak olursak milli kültüre sahip halklar her türlü zorluğa rağmen varlıklarını korumuşlardır.

Milli kültür nedir?
Milli kültür, sosyal hayattan ekonomiye, ticaretten tarıma uzanan çok geniş bir kavramdır. Ancak edebiyat, resim ve müzik gibi ana sanatlar da ulusal kültürün bir parçasıdır. Temel unsurların yanı sıra deyimler, atasözleri, örf, adet, gelenek ve görenekler de kültürümüzün önemli bir parçasıdır.

Örf ve Adetler

Milli kültür değerlerimiz nelerdir?
Halk bilimi, mani, ninni, türkü gibi birçok alanda bizi tanımlayan değerler milli unsurları oluşturmaktadır.

Dil; Ulusal kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Örneğin bu kelimelerin yabancı kelimeler yerine Türkçe karşılıklarının kullanılması milli kültüre saygının bir göstergesidir. Aynı zamanda Türkçe eserler yazmak ve gelecek nesillere aktarmak da çok önemlidir.

din
Yaşadığımız ülkelerde Türk-İslam kültürü sürekli olarak birbirinden beslenmiştir. Bu nedenle birçok Avrupa ülkesinde Müslüman yerine Türk kelimesi kullanılmaktadır. Çünkü Türk, Müslüman demektir.

Sanat Eserleri
Roman, öykü ve masal gibi edebî eserlerin yanı sıra deneme, makale ve fıkralardan oluşan kitaplar da milli kültürün birer parçasıdır.

Hikaye
İmparatorluğun bin yıllık tarihine dayanan ortak bir tarihe sahiptir.

gelenekler:
Milli kültürümüzün en önemli geleneklerinden en ünlüleri kız çocuklarına sadaka verme, nişan, adak ve sünnet düğünleridir.

Kültür kelimesi Türkçeye Fransızcadan gelmiştir. Bu, toprağı sürmek, ürünleri fethetmek ve onları geliştirmek anlamına gelir. Daha sonra kelime, insan bedeninin ve zihninin çalıştırılması ve sanat eserlerinin ve fikirlerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere çok çeşitli anlamlar kazandı. Kültür, maddi ve manevi her şeyin işlenmesi ve geliştirilmesi anlamına gelir.

Bir milli kültürün toplum tarafından kabul görmesi yüzlerce yıl alır. Ancak milli kültürün korunması ve geliştirilmesi her vatandaşın asli görevleri arasındadır.

Aynı şekilde Kurtuluş Savaşı’nda Türklere yeni zaferler kazandıran da Türk milletinin Atatürk milliyetçiliği ile bütünleşen milli kültürünün gücü olmuştur.

Milli ve manevi değerlerin öğretildiği eğitim kurumlarında milli kültür şekillenmeye başlar. Milli ve manevi değerleri eğitim kurumlarında öğrenen gençler, bu değerlere sahip çıktıkları ölçüde devleti, milli birlik ve beraberliği pekiştirirler.

Milli birlik ve beraberlik açısından ortak bir kültür oluşturan eğitimin önemini Atatürk’ün şu sözleri açıkça göstermektedir: Tüm unsurlara karşı mücadele edilmesi gerektiği öğretilmelidir.

Uluslararası duruma göre, dünyadaki uluslararası duruma ve bu tür insanlardan oluşan toplumlara göre, böyle bir mücadele için gerekli manevi unsurlara sahip olmayan insanların yaşamı ve bağımsızlığı yoktur. Çocuklarımızı aynı eğitim seviyesinde yetiştireceğiz. Her halükarda bilmeliyiz ki, iki kısımda yaşayan halklar zayıf ve hastadır.

Çocuklarımıza verdiğimiz eğitim düzeyi ne olursa olsun, onlara temelde şunu öğreteceğiz: Millete, Türk devletine ve TBMM’ye düşman olanlarla mücadele etmeyi; Bu mücadeleye imkan ve imkan verilmeyen bir milletin yaşama hakkı yoktur.

Atatürk bu sözlerle, türü ne olursa olsun alınan eğitimin milli değerleri yücelten ve korunması gereken unsurlar olarak her zaman ön planda tutan bir üslupta olması gerektiğini vurgulamaktadır. Çünkü bir devletin sağlam bağlar üzerine oturabilmesi için öncelikle milli birlik ve beraberliğini koruması gerekir.

Devlet ne kadar gelişmiş olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun, ortak bir kültüre sahip olmazsa yavaş yavaş ölür. Böyle bir devlet tüm gücünü kaybeder. Milleti oluşturan unsurların başında ise bireyler gelmektedir.

İnsanlara millî birliğin ne olduğunu öğretmek ve millî şuurun kazandırılması ancak eğitimle mümkündür. İnsanlar millet içinde çalışacak şekilde yetiştirilmezse milli eğitim amacına ulaşamaz.

Birey, devleti ve dolayısıyla milleti için işe yaramaz bir insan olur. Atatürk’ün de vurguladığı gibi, eğitimin türü ve türü ne olursa olsun gençlere milli kimliği aşılayan milli kültürümüzü öğrenecek şekilde eğitim verilmelidir.

Ayrıca ulu önder Atatürk’ün “İlke ve İnkılâplar”ını oluşturan millî kültür bağlarını gençlere anlatmayı amaçlamıştır. Eğitim insanlara ulusal kimliğin yanı sıra daha birçok şey kazandırmaktadır. İnsanın hayata bakışını, ilkelerini, sanat anlayışını, ideallerini ve yaşam biçimini tanımlar.

İnsanların aile, din, ülke, cinsiyet ve yaşam standardı ne olursa olsun, iyi bir eğitimle tüm farklılıklar ortadan kaldırılabilir. Böylece insanlar tek bir ortak amaç etrafında birleşirler. Bu milli kimliğe bir de ekleyince insanlar tam teşekküllü, ahlaklı, devlete bağlı ve faydalı hale gelirler.

İnsanın devletine sadık ve faydalı olması, kendisi ve gelecek nesiller için en iyi yaşam standardının elde edilmesine katkıda bulunması önemlidir. Bu nedenle eğitimin amacı, Atatürk ilke ve inkılaplarını ilke edinmiş, devletini ve milletini tüm değerlerin üzerinde tutan gençler yetiştirmek olmalıdır.

Yorum yapın