Yaşlıların bile öfkeli ve kızgın oldukları zamanlar vardır. Bu nedenle, çocukların büyüme evresindeki çocuğun karşılaştığı çeşitli olaylar karşısında bazen öfkelenmeleri doğaldır. Bebeğimizin en küçük isteğindeki dileğimizi yerine getirmeye çalışırken, çocuğumuz büyüdükçe tutumumuzu değiştireceğiz. Durumdan sürekli olarak habersiz davranmaya alışkın olan çocuk, dileklerini yerine getirebilmek için bu tavrın değişmesine ve öfkeli davranışlara dönüşmesine neden oluyor. Elbette bu yeni durumu anlamak ve buna alışmak zaman alacaktır.
Çocuğumuzun ihtiyaçlarına göre hareket etme yeteneği olmadığı için ne yapacağımıza, ne yiyeceğimize ve nasıl davranacağımıza karar veririz. Bu koşullama, sevgiyle ve sevgiyle desteklendiğinde çocuğa rehberlik etmek zor olmayacaktır. Fakat ilgiden ve sevgiden yoksun bir arzu direniş bulur.
Ebeveynler olarak, çocuğun davranışlarına çok fazla yasaklama getiriyoruz ve bu yasakları koyduğumuzda, çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmalıyız ve sıklıkla kızgın davranışlarla karşılaşıyoruz. Çocuklarda öfke ifadesi ağlamak, kendilerini fırlatmak, kafayla duvara çarpmak, oyuncaklara atmak şeklinde olabilir. Bu davranışlar, duruşumuzda bir direniş, kendini savunma ya da stres biçimidir.
Ebeveynler olarak, çocuklarımızın etrattan gelebileceği tehlikesine karşı sürekli savunma ihtiyacını hissediyoruz. Çünkü çocuk etrafından gelebilecek tehlikeleri anlayamaz. Böyle durumlarda, çocuğu tamamen engellemeden önce, neden bunu yapmaması gerektiğini anlayabilecek şekilde açıklamak gerekir. Hiçbir şey yapmadan sadece azarlamak, azarlamak çocuğumuzu kızdırmaktan ve öfkelenmekten çok ileri gitmez. Ebeveynlerin sürekli yasakları, öfkeli davranışları da çocuğa yansıtılacaktır. Arzuya ulaşmanın en iyi yolunun bağırmak ve öfke göstermek olduğunu düşünen çocuk yavaş yavaş bu tavrı benimseyecektir. Artık dileklerini anne babaya vermek için elinde güçlü bir silah var. Sonra başka bir yol denemeye gerek yok.
Ebeveyn olarak yasaklanmaya karar verirsek, çocuklarımızın öfkelerini kaybetme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, ebeveynlerin yasaklamalarla aynı şekilde hareket etmeleri için olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Çocuklarınızın da bizim gibi duygularını değiştireceklerini bilmeliyiz. Onlar da zaman zaman endişeleniyorlar, sinirleniyorlar, üzülüyorlar. Bu durumda hareket etme, kişiliklerinin gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Çocuk yanlış olduğunda bile, ebeveynlerinin her zaman onu affedeceğini ve onu seveceğine inanmak ister. Bu hissin verdiği güven ile büyüyen çocuğun kişiliği daha gelişmiştir. Güvenli bir çocuk da gelecekte kendine güvenecek. En sıkıntılı anımızda bile, çocuğumuza sevgi ve anlayışla yaklaşabilirsek, eğer dinleyebilirsek sorunu çözmek daha kolay olacaktır.